Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
Kış ishali (Rotavirus ishali)
Kış mevsimi, bebekler ve küçük çocuklarda kusma ve ishale yol açan rotavirüsün sık görüldüğü bir dönem. Henüz etkili bir aşısı bulunmayan rotavirüs hastalığı, daha çok kusma, ateş ve karın ağrısıyla ortaya çıkar ve bunlara sulu ishal eşlik eder. Bağışıklık sisteminde sorun olmayan sağlıklı bebek ve çocuklarda birkaç gün içinde kendi kendine iyileşen hastalığın tedavisinde esas, kusma ve ishalle kaybedilen sıvı ve tuzları çocuğa vermektir.
Bebeklik döneminin en sık ve ciddi ishal nedenlerinden birisi rotavirüstür. Hastaneye yatma gerektiren ishaller arasında da en başta gelenlerden biridir.
Kuluçka süresi, ortalama 2 gündür, virüs alındıktan 1 -3 gün sonra belirtiler başlar. Hastalık, 3-8 gün sürer. Başlangıçta, ishalin değil de kusma ve ateşin öne çıkması belirgindir. Karın ağrısı ve sulu ishal, tabloya eşlik eder. Rota virüs enfeksiyonu sonrasında tam bağışıklık gelişmez, ama hastalığın tekrarlaması durumundaki şiddeti, hiç bir zaman ilk seferindeki kadar ağır olmaz. 6 farklı alt grubu olan rotavirüsün, insanda hastalık yapanı, A, B ve C gruplarıdır.
A grubu Rotavirüs; dünyanın her yerinde endemik olarak bulunur. Bebek ve çocukların en önemli ishal etkenidir.
B grubu rotavirüs; erişkinde hastalık yapar. Çin'de büyük salgınlar yapmıştır.
C grubu rotavirüs de çocuklar için tehlikelidir, ama A grubu kadar yaygın değildir.
Bulaşma yolu
Rota virüs, diğer bütün ishal mikropları gibi kaka-ağız yoluyla bulaşır. Yani,virüs bulaşmış su ve gıdanın ağız yoluyla alınması hastalığa neden olur. 10-100 virüs parçacığı alınması, hastalanmak için yeterlidir. Hasta kakasında ise, mililitrede 10-1000 arası virüs parçacığı bulunur. Bazen, hastalık, belirti vermeden kaka yoluyla yayılır -bir tür taşıyıcılık durumu- bu da virüsün yayılımını kolaylaştırır, iyi yıkanmayan eller, bebek bakımı sırasında alt değiştirme sonrası ellerin iyi yıkanmaması, kreş bebekleri arasında salgınlara neden olur. Rotavirüsün, gelişmiş ülkelerde de yaygın olarak görülmesi, genel temizlik önlemleriyle pek de kolay önlenemeyeceğinin göstergesidir. Ülkemizin de içinde bulunduğu iklim kuşağında rota virüs, daha çok Kasım-Nisan ayları arasında hastalık yapar. Bebekler ve küçük çocuklarda daha çok görülmesine rağmen, daha hafif bir formu, erişkinde de olabilir.
Teşhis
Değişik yöntemler olmakla birlikte, yaygın olarak kullananı hızlı antijen testiyle, kakada virüsün saptanmasıdır. Gıda üzerinde virüsün tesbiti mümkün değildir.
Tedavi
Bağışık sisteminde sorun olmayan sağlıklı bireylerde, rotavirüs ishali, bir kaç gün içinde kendi kendine düzelen bir hastalıktır, özel bir tedavisi yoktur, ancak bu hasta kendi haline bırakılır anlamına gelmez. Antibiyotiklerin, ishal kesici ilaçların, rotavirüs tedavisinde yeri yoktur. Tedavinin esası, kusma ve ishal yoluyla kaybedilen sıvı ve tuzların, ağız yoluyla hastaya verilmesidir. Ağız yoluyla gerektiği kadar sıvı verilemiyorsa, o zaman damar yoluyla aynı tedavi verilir. Bu ise çocuklarda, hastaneye yatma anlamına gelir.
Korunma
2007 yılında ağızdan uygulanan rotavirüs aşısı ülkemize gelmiştir 2. ve 4. ayda uygulanmaktadır.
Yaz ishalleri
Türkiye'de de 0-1 yaş grubu bebek ölümlerinin yüzde 24'ünü ishal vakaları oluşturuyor. Yaz ishalleri, özellikle haziran ayında sıcakların artmasıyla daha sık görülüyor, kasım ayına doğru ise azalıyor. Yaz aylarında ishal sorunu yasayanların büyük çoğunluğu ise 6-24 aylık bebekler. Bunun en büyük nedeni de, bebeğin artık dışarıdan verilen katı gıdalara geçmesi ve bu gıdalarla mikropları alabilmesi.
İshal ulaşması dışkı ya da ağız temasıyla oluyor. Yani, mikroplu yiyecekler yemek, mikroplu su içmek ya da mikroplu ellerle temas etmek enfeksiyonların kaynağıdır.
İshalin en belirgin bulguları, ateş, kusma, sık ve sulu dışkı yapma, bazı vakalarda karın ağrısı ve su kaybıdır.
Ne zaman doktorunuzu aramalısınız? (Bütün ishallerde aynı kurallar geçerlidir)
1. Çocuğunuz ağızdan alabildiği sıvıdan daha fazlasını, kusma veya ishal yoluyla kaybediyorsa (Bebeğiniz aşırı huysuz ve huzursuzdur.Ağlarken gözyaşı dökemez ve gözleri içeri çöker, dil ve dudakları kurur. Su kaybı yüzünden bıngıldağı içeri çöker, idrarı azalır ve koyu renkli gelir.)
2. Çocukta şok bulguları varsa: Çocuk dalgın, sorulara cevap vermiyor, beslenmeyi ve ağızdan sıvı almayı reddediyor,tansiyonu düşük, el ve ayakları soğuk, soluk görünüyorsa, Soluk alıp verişi ve nabzı hızlıysa, karın derisi çekilip bırakılınca eski haline hemen dönemiyorsa
3. Kanlı ishali varsa
4. Yüksek ateşle seyrediyorsa ve ishal veya kusma günde 10’dan fazlaysa
hemen çocuk doktorunuzu arayınız ve çocuğunuzu muayene etmesini sağlayınız.
İshalli bebekte beslenme
İshal olan bebeklerde genellikle kusma da görülür. Kusma ve ishal nedeniyle su ve tuz kaybeden bebek yorgun düşer ve halsizleşir. Bu yüzden çoğunlukla beslenmeyi reddeder. Böylesi bir durumda eczanelerde bulunan tuz-şeker karışımı elektrolit çözeltilerden kullanmanız faydalı olabilir.Kullanılan bu çözeltilerin tatları bebeklerin pek hoşuna gitmediği için mide bulantısına ve ardından tekrar kusmalara neden olabilir. Bu nedenle çözeltinin 2-3 dakikada bir 1-2 tatlı kaşığı verilmesi gerekiyor.
Bu dönemde bebeğin beslenmesindeki ana kural su ve tuz kaybının yerine konması. Bu kaybı önlemek için ishal döneminde bebeğinize bol miktarda su içirmelisiniz.
Ancak bu yeterli gelmeyebilir. Böyle zamanlarda çay ikinci alternatif olarak görülse de idrarla sıvı kaybını artırdığı için bebeğe çay içirmek pek uygun bulunmuyor.
Hazır meyve suları, gazoz ve kolalı içeceklerse çok şekerli olduklarından ishali artırabiliyor.
Anne sütü alan bebeklerde emzirmenin sürdürülmesi ve sıklığının artırılması en büyük yararı sağlıyor. Anne sütünün yanı sıra karışık ya da mamayla da beslenen 4-6 aylıktan küçük bebeklerde 1-2 gün süre ile mama veya yarı yarıya sulandırılmış ayran ek olarak veya tek başına verilebilir. Bir diğer önemli nokta da öğünlerin sık aralıklarla ve bebeği zorlanmadan yapılması.
Anne sütü almayan 4-6 aylıktan büyük bebeklere enerji açısından zengin, protein içeren, posasız, yumuşak besinler taze hazırlanarak verilebilir, içine ekmek doğranmış ayran veya yoğurt ilave edilmiş sulu pirinç lapası, elma, muz püresi de yedirilebilir. Ayrıca öğün aralarında da bol bol su içirmek ihmal edilmemeli.
Bebeğiniz katı gıdalarla beslenmeye geçmişse, pirinç lapası, kuru ekmek, patates ve muz püresi gibi nişastalı yiyecekler verin.
Korunma
*
Temiz olduğuna inandığınız suları içirin. Eğer su konusunda emin değilseniz, suyu en az 10 dakika kaynatın ve oda sıcaklığına geldikten sonra içirin.
*
Bebeğinizin sildiğiniz ya da banyo ettirdiğiniz suların temiz olup olmadığına dikkat edin. Eğer emin değilseniz, suyu en az 10 dakika kaynatın ve ılıdıktan sonra kullanın.
*
Çocuğunuza yalnızca pastörize süt ve şişelenmiş meyve suyu verin.Ya da, normal sütü kaynama noktasına geldikten sonra 5-10 dakika daha kaynatın ve soğuduktan sonra içirin.
*
Taze meyve ve sebzeleri yıkamadan yedirmeyin.
*
Et, balık ve deniz ürünlerini iyice pişirin.
*
Peynir, yoğurt, dondurma gibi ürünlerin pastörize sütten yapıldığına emin olun.
*
Sokaktan yiyecek almamaya dikkat edin.
*
Yemek yemeden önce ve tuvaletten çıktıktan sonra ellerini yıkamasına özen gösterin.
*
Kendiniz tuvaletten çıktıktan sonra ve bebeğinizin altını değiştirdikten sonra ellerinizi iyice yıkayın.
Tedavi
Tedavinin esası, kusma ve ishal yoluyla kaybedilen sıvı ve tuzların, ağız yoluyla hastaya verilmesidir. Ağız yoluyla gerektiği kadar sıvı verilemiyorsa, o zaman damar yoluyla aynı tedavi verilir. Bu ise çocuklarda, hastaneye yatma anlamına gelir.
Çocukluk döneminde ishal kesici ilaçların kullanılması doğru değildir. Çünkü bu ilaçların bebeklerde kullanımı bağırsakların çalışmasını engelleyerek ishali durdurabiliyor. Bu durum bağırsaklardaki sıvıları durgunlaştırarak enfeksiyona yol açan bakteri ve virüslerin kana karışmasına neden olur. Kana karışan bakteri ve virüsler çok daha ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.