Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

Hiperaktivite Sendromu (Dikkat eksikliği)

Çocuğum durdurak bilmiyor…Konuşurken beni dinlemiyor…Beraber bir şey yaparken çok çabuk sıkılıyor ve belki de daha fazlası…Bunları kendi çocuğunuzdan veya etrafınızdaki çocuklardan gözlemlemişsinizdir. Geçen gün çok sevdiğim biriyle konuşurken bana çocuğuna dikkat eksikliği teşhisi konduğunu söyledi. Belirtiler bir anne olarak kendisinin de dikkatini çekmişti. O da en başlarda herkes gibi “Çocuk işte!” demişti, bu belirtiler kesilmeyince de işi uzmanına danışmaya karar vermişti. Teşhis: Dikkat eksikliği. Başka bir tanıdığım da bana yeğenine dikkat eksikliği ve hiperaktivite teşhisi konduğunu söyledi. Ben de bu ayki yazımda sizlerin de aynı sorunlarla karşılaşabileceğinizi düşünerek dikkat eksikliği ve hiperaktivite sendromu konusunu ele almak istedim.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite sendromu (DEHB) okul öncesi yıllarında ve özellikle ilkokul çağlarında kendini göstermeye başlar. Bu sendromu olan çocuklar davranışlarını kontrol etmekte ve dikkatlerini toplamakta zorluk çekerler. Okul çağlarındaki çocuklarda zeka seviyeleri normal olmasına rağmen konsantre olamadıklarından dolayı başarıları, aldıkları notları genellikle beklenenin altında olur. Çocuklukta başlayan bu sendrom önlem alınmazsa çocuğun ileriki yaşamını da etkileyebilir.

Bu günlerde bu sendromun adını yeni duyduğumuzdan dolayı bu sendromun yeni olduğunu düşünsek de DEHB ilk olarak Dr.Heinrich Hoffman tarafından 1845 yılında bulundu. Dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, aşırı hareketlilik, dikkat eksikliği ve impulsive olarak sınıflandırılabilinir. Erkek çocuklarda kız çocuklara oranla daha sık görülür ve genellikle erkek çocuklarda hiperaktivite ve impulsive; kız çocuklarda ise dikkat eksikliği olarak ortaya çıkar.


AŞIRI HAREKETLİLİK



Bu çocuklar sürekli hareket halindedir ve her an yeni bir şey yapabilecek gibi hazırdırlar. Etraflarında ne varsa dokunmak isterler, durmaksızın konuşurlar. Bu çocuklar için yemek yerken oturmak, birisinin anlattığı hikayeyi dinlemek ve ders dinlemek zor bir görevdir. Ders dinlerken sıralarına kalemle çıkaracak şekilde vurabilirler. DEHBli çocuklar birden fazla şeyi aynı anda yapmak isterler.


IMPULSIVE (DÜRTÜSELLİK)


Bu özelliğe sahip çocuklar genellikle bir şeyi yapmak için harekete geçmeden önce düşünmezler ve karşılaştıkları olaylara ani tepki vermeyi engelleyemezler.Genellikle oyunlarda sıranın kendilerine gelmelerini bekleyemezler.

Hiperaktif ve impulsive çocukların ortak özelliklerini şöyle sıralayabiliriz.

· Elleri, ayakları yerinde durmaz.

· Sakin, sessiz bir davranış beklenildiğinde koşarlar, bir yere tırmanırlar veya bulundukları yeri terk ederler.

· Sorunun tamamını duymadan cevabı ağzından kaçırırlar.

· Sıranın kendilerine gelmesini bekleyemezler.

DİKKAT EKSİKLİĞİ



Dikkat eksikliği sendromu olan çocuklar bir şeye konsantre olmakta sorun yaşarlar ve kendilerine verilen bir görevi yerine getirmeye başladıktan birkaç dakika sonra sıkılırlar. Okullarda verilen ev ödevi bu çocuklar için bitirilmesi zor bir görevdir. Okula yanlış kitap götürebilirler ve ödevi bir kağıda yazmayı unutabilirler. Ödev bitince öğretmen tarafından kontrol edildiğinde ödevin birçok hatayı içerdiği görülür. Dersten kolay sıkılırlar ve dersi takip etmediklerinden dolayı kötü not alabilirler. Ev içersinde de kurallardan hoşlanmazlar.

TEDAVİSİ



Tedavi için en başta okul ve aile işbirliği içinde olmalıdır ve buralardaki her gelişmeden doktor haberdar edilmelidir. Konu hakkında aile ve öğretmen bilgilendirilmelidir çünkü yanlış yapılacak yorumlar tedaviyi kolaylaştırmak yerine zorlaştırır. Ülkemizde genellikle bu çocuklar yaramaz diye etiketlendirilmektedir, ancak yaramazlıklarını cezalandırmak yerine yapıcı bir şekilde çocuğa destek olunmalıdır. DEHB’nin tedavisinde ilaçların önemi büyüktür. Bu ilaçlar doktor kontrolünde alınmalıdır. İlaçlar dikkat arttırmak ve davranışların kontrol edilmesini sağlamak için uzun yıllar kullanılmaktadır. Bazı ilaçların yan etkileri olduğu ortaya çıkmıştır ama uzmanın vereceği doğru ilaç tedavisiyle bu DEHB düzeltilebilir. (Metylfenidat,dextroamfetamin,pemolin,antidepresan ve kabre mezapin) Türkiye’de genellikle psikiyatrik ilaç kullanımında olan önyargı DEHB’nin tedavisine de yansımaktadır. Aileler ilaçların yan etkilerinden korktukları için en başta ilaç tedavisini reddetmektedirler ve bu tedavinin gecikmesine sebep olmaktadır. Ne kadar erken tedavi o kadar erken çözüm diye düşünürsek ilaç tedavisini geciktirmemenizi öneririm. Ayrıca öğrenme güçlüğü çeken çocuklar için de özel eğitim programı uygulanabilir.


Kategoriler

- hastalıklar - Şifalı Bitkiler - bitkilerin faydaları - Beslenme - kanser - tedavi - Gıda - şifa - kalp ve damar hastalıkları - sigara - belirtiler - kadın - çocuk - işitme kaybı - Diyet - hafıza - su - masaj - Vücudumuzu Tanıyalım - alerji - kulak - teşhis - sağlık haberleri - Diş Sağlığı - Beden dili - Depresyon - hastalık - Evlilik - Göz Sağlığı - ağız - bulaşıcı hastalıklar - gebelik - burun - sağlık - kulak ağrısı - orta kulak - Diğer Hastalıklar - Cinsellik - diş - bademcik - ağrı - şifa kaynağı - dikkat - Alkol - enfeksiyon - iç kulak - kilo vermek - diş çürüğü - kulak çınlaması - baş dönmesi

MollaCami.Com