Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

Diabet (Şeker Hastalığı)

I. ÇOCUKLUK ÇAĞINDA TİP 1 DİYABETİN EPİDEMİYOLOJİSİ

Tip 1 diyabet genetik yatkınlık zemininde çevresel faktörlerin tetik çekmesiyle başlayan otoimmün beta hücre inflamasyonu sonucu gelişmektedir. Hastalığın görülme sıklığının ülkelere göre değişkenlik göstermesi ve son yıllarda küçük yaştaki çocuklardaki insidansın daha fazla artması dikkatleri epidemiyoloji- etyoloji ilişkisine yöneltmiştir. Epidemiyolojik araştırmalar hem hastalığın sıklığı ve bu sıklığın yıllara göre değişkenliği konusunda bilgi vermekte hem de Tip 1 diyabet etyolojisiyle ilişkili fetal ve perinatal olayların tanımlanmasına katkıda bulunmaktadır(4).

A. Çocukluk Çağında Tip 1 diyabet sıklığı

Hastalıkların sıklığını tanımlamak için prevelans ve insidans olmak üzere iki parametre kullanılmaktadır. Prevelans, hastalık açısından riskli olan topluluktaki ve belli bir zaman kesitindeki toplam vaka sayısını(eski+yeni vaka) belirlemek amacıyla kullanılmakta ve 1000'de olarak ifade edilmektedir. İnsidans ise, her yıl görülen yeni vaka sayısını tanımlamakta ve 100.000'de olarak ifade edilmektedir. Genel olarak pevelans rakamları ile insidans rakamları arasında paralellik bulunmaktadır.

Ülkeler (ve bölgeler) arasında Tip 1 diyabet insidansı bakımından 20-60 kata ulaşan farklılıklar bulunmaktadır(5,6). Dünya Sağlık Örgütü DIAMOND Proje Grubu'nun verilerine göre Tip 1 diyabet insidansı Asya, Okyonusya ve Güney Amerika'da düşük; Avrupa'da ise yüksektir(7). En düşük Tip 1 diyabet insidansı Kore ve Meksika'dan ( Yüzbinde 0.6), en yüksek insidans ise Finlandiya'dan (Yüzbinde 60) bildirilmektedir. Çeşitli ülkelerdeki Tip 1 diyabet insidans ve prevelansı Tablo 2'de gösterilmiştir(8-18). Tip 1 diyabet insidansındaki bu coğrafi farklılık diğer kronik hastalıklarda görülmemekteve bu durum toplumların etnik özellikleri, yıllık ortalama sıcaklık (Ekvatora uzaklıkları),bazı viral enfeksiyonların prevelansları ve yaşam tarzı gibi çevresel faktörler ile açıklanmaktadır. Yakın Zamanda Avrupa ülkelerinden yürütülen çalışmalar ile çocukluk çağında Tip 1 diyabet epidemiyoloji daha ayrıntılı bilgiler elde edilmiştir( 19) (Tablo 3). Çocukluk çağında görülen diğer kronik hastalıklar ile karşılaştırıldığında Tip 1 diyabetinin sık görülen kronik hastalıklardan birisi olduğu görülmektedir(20)

B. Başlangıç yaşı ve cins

Tip 1 diyabet, bütün yaş gruplarında görülmekle birlikte esas olarak çocukluk döneminin(0-18 yaş) bir hastalığıdır. Hastalığın sıklığı puberte dönemine doğru artmakta ve 11-14 yaş arasında pik yapmaktadır. Kızların puberteye daha erken girmesi nedeniyle pik insidans kızlarda erkeklere göre 18 ay daha erken olmaktadır. Tip 1 diyabetin peripubertal dönemde sık görülmesi organizmanın yeni bir endokrinolojik yapılanma dönemine girmesine (Başta büyüme hormonu olmak üzere anti-insülin hormonların artması) ve artan stress yoğunluğuna bağlanmaktadır (4). Puberte diyabet ilişkisine daha sonra ayrıntılı olarak değinilecektir. İnsidans bakımından kızlarla erkekler arasında anlamlı bir farklılık olmamakla birlikte Tip 1 diyabet, insidansın yüksek olduğu ülkelerde(Finlandiya, Sardinya, Norveç) erkeklerde; insidansın düşük olduğu ülkelerde(İsrail, Polonya, Romanya) kızlarda daha çok görülmektedir (20). Hacettepe Çocuk Hastanesi Endokrinoloji Ünitesi'nin verilerine göre ülkemizde Tip 1 diyabet en çok 12-14 yaş arasında görülmekte ve sıklık bakımından cinsler arasında farklılık bulunmamaktadır(21).

C. İklim ve mevsimlerle ilişki

Daha önce değinildiği gibi, Tip 1 diyabet insidansı yıllık ortalama sıcaklığın düşük olduğu (Ekvatordan uzak) bölgelerde yüksektir. Bunun tek istisnası Sardinya Adasıdır. Benzer şekilde Tip 1 diyabet insidansı ve Tip 1 diyabetli çocukların ketoasidoz tablosu ile başvurma oranı kış aylarında artmaktadır. Tip 1 diyabet sıklığı ile iklim arasındaki bu ilişki yaşam stili farklılıkları yanında esas olarak viral enfeksiyonların epidemiyolojisi ile açıklanmaktadır. Bunların yanında kış aylarında açlık kan şekeri ve serum insülin düzeylerinin daha yüksek olduğu, dolayısıyla da beta hücre aktvitesindeki artmanın otoimmün saldırıyı kolaylaştırdığı ileri sürülmektedir (4). Ayrıca yıllık güneşli saat sıklığı ( D vitaminin muhtemel koruyucu etkisi nedeniyle) ile Tip 1 diyabet sıklığı arasında ilişki olduğu vurgulanmaktadır( 22)

D. Tip 1 diyabet ve “mini epidemiler”

Tip 1 diyabet, diğer kronik hastalıklardan farklı olarak “mini epidemiler” yapmaktadır. Bunun anlamı hastalığın insidansının bazı bölgelerde yıllar içinde artması ve/veya bazı dönemlerde pik yapmasıdır. Yakın zamanda yayınlanan çalışmalarda Tip 1 diyabet insidansının Polonya, İskoçya ve İngiltere'da anlamlı ölçüde arttığına dikkat çekilmektedir(23). Benzer şekilde İskandinav ülkeleri ve Hollanda da Tip 1 diyabet insidansı geçen 20 yıl içnde % 10'a varan oranlarda artma göstermiştir. Tip 1 diyabetin bu özelliği hastalığın etyolojisinde ortam faktörlerinin önemini destekleyen önemli bir bulgudur. Bunun yanında fazla göç alan ülkelerdeki gözlemler (Kanada'ya göç eden Fransızlar veya İngiltere göç eden Pakistanlılar gibi) çocuklardaki Tip 1 diyabet insidansının bir süre sonra göç edilen ülke düzeyine yükseldiğini göstermektedir. Bu da ortam faktörlerinin etyolojideki rolüne bir kanıt oluşturmaktadır.

E. Ülkemizde Tip 1 diyabet Sıklığı

Ülkemizde çocukluk çağında Tip 1 diyabet insidansını gösteren veriler yakın zamanda “Ulusal diyabet Programı Çocukluk Çağı diyabeti Grubu”nca 1996'dan itiberen başlatılan çalışmalar çerçevesinde elde edilmiştir. Bu çalışmaya göre ülkemizde 18 yaş altındaki çocuklarda Tip 1 diyabet insidansı 2.52/100.000 bulunmuştur( 24). Bu çaılşmada elde edilen insidans rakamı Avrupa ülkelerine göre oldukça düşüktür. Bu düşüklük verilerin bir yılık süreyi kapsaması ve ülke düzeyinde sağlıklı veri toplama güçlükleri ile izah edilebilir. Bununla birlikte bizim Ankara'daki okul çocuklarında yaptığımız prevelans çalışması ülkemizdeki Tip 1 diyabet sıklığı konusunda bir fikir vermektedir (Tablo 5). Bu çalışmada 6-18 yaş Tip 1 diyabet prevelansı 0.27/1000 bulunmuş ve bu rakamın Tip 1 diyabet insidansı 10/100.000 civarında olan ülkelere paralellik gösterdiği görülmüştür(25)

ROCHE Firması tarafından 1997 yılında yapılan kronik hastalıklar epidemiyolojisi araştırmasında (Ro-Codec) 0-16 yaş gurubundaki 46813 çocuktan 19'unda diyabet saptanmış ve çocukluk çağında diyabet sıklığı 0.40/1000 olarak bulunmuştur(26). Çocuk ve Adolesan Diyabeti grubu tarafından 1999 yılı içinde ülke düzeyinde başlatılan prevelans çalışması bitirildiğinde ülkemizde Tip 1 diyabet sıklığı konusunda daha sağlıklı veriler elde edilmiş olacaktır.


Kategoriler

- hastalıklar - Şifalı Bitkiler - bitkilerin faydaları - Beslenme - kanser - tedavi - Gıda - şifa - kalp ve damar hastalıkları - sigara - belirtiler - kadın - çocuk - işitme kaybı - Diyet - hafıza - su - masaj - Vücudumuzu Tanıyalım - alerji - kulak - teşhis - sağlık haberleri - Diş Sağlığı - Beden dili - Depresyon - hastalık - Evlilik - Göz Sağlığı - ağız - bulaşıcı hastalıklar - gebelik - burun - sağlık - kulak ağrısı - orta kulak - Diğer Hastalıklar - Cinsellik - diş - bademcik - ağrı - şifa kaynağı - dikkat - Alkol - enfeksiyon - iç kulak - kilo vermek - diş çürüğü - kulak çınlaması - baş dönmesi

MollaCami.Com