Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
Etkin Dinleme Ne Sağlar?
Sıkıntı veren duygular bastırılarak, başka şeyler düşünülerek yok edilemezken, açıkça dile getirildiklerinde yok olurlar. Erişkin insanlar bile, sıkıldıklarında veya darda kaldıklarında, çare üretmekten aciz olsa da kendini dinleyen kişilere içini dökerler. Kendisinin dinlenmesi kişiye büyük bir rahatlık verir. Aynı şekilde, etkin dinleme, çocukların duygularının keşfedilmesine ve sıkıntı kaynağı olan duyguların boşalımına yardım eder.
Etkin dinleme, anne-baba-çocuk arasında sıcak bir ilişki geliştirir. Dinlenildiğini, anlaşıldığını bilen çocukta karşı tarafı sevme duygusu artar. Benzer duygular anne-babada da uyanır. Böylece iki taraf arasında daha derin bir yakınlık ve daha derin karşılıklı sevgi-saygı doğar. Etkin dinleme çocuğun problemlerinin çözümünü kolaylaştırır. Çocuk içini döker, problemlerini paylaşır, dinleyici de ona yardımcı olur. Çünkü anne-baba çocuğu dinliyorsa, çocuk da onları dinlemeye ve onların düşüncelerini almaya yatkın olur. Uzmanlar, çocukların kendilerini dinlemediğinden yakınan anne-babalarla, "çocuklarını dinlemedikleri konusunda bahse girebilirsiniz" demektedirler. Diğer yandan etkin dinleme sayesinde çocuk, problemini kendi kendine analiz etmeye, onun üzerinde düşünmeye ve çözüm bulmaya yönelir.
Etkin dinlemenin kullanılabilmesi için anne-babanın çocuğun söylediğini duymak istemesi, onu dinlemek için zaman ayırması, o anki probleme gerçekten yardımcı olmak istemesi, onun duygularını, kendisininkinden farklı olmasına rağmen kabul edebilmesi, çocuğun duygularını tanıyıp onunla baş edebileceğine güvenmesi, duyguların değişebileceğini bilmesi ve çocuğu, kendisinden farklı kendine has duygu ve düşünceleri olan bir birey olarak görebilmesi gerekir. Eğer anne-baba çocuğu dinlerken kendi duygularını askıya alamayacaksa, kendini onun yerine koyamayacaksa, dünyayı onun gördüğü gibi göremeyecekse, gerekirse kendini değiştiremeyecekse, etkin dinleme gerçekleşmez. Onun yaptığı, yapmacık bir hareketten öteye geçmez.
Anne-baba-çocuk arasındaki her ilişki veya her durum etkin dinlemeyi gerektirmez veya etkin dinleme için uygun zaman olmayabilir. Etkin dinlemenin en uygun zamanı, çocuğun ihtiyacının veya isteğinin yerine gelmediği, yani çocuğun problemi olduğu zamanlardır. Arkadaşı ve kardeşiyle geçinemediği, dersleri ve ödevleri zor geldiği, bir konuda karar veremediği, birisine kızdığı, mutsuz olduğunu hissettiği anlar gibi. Hemen hemen bütün çocuklar bu tür problemlerle karşılaşırlar. Genellikle anne-baba çocukların problemlerini üstlenmeye yatkındırlar. Oysa yapılması gereken şey, probleme çocuğun sahip çıkmasına izin vermek, ona problemini çözebileceğine dair güven vermektir. Etkin dinleme, çocuğun probleminin çözümünde ilk adımı oluşturur; yani duygular açıklanır ve problem tanımlanır. Artık ev, çocukların problemlerinin konuşulduğu bir ortama dönüşür. Çocuklar daha önce anne-babalarına açamadıkları problemlerden söz etmeye başlarlar. Bu ilk adımdan sonrasını genellikle kendileri getirir ve kendi çözümlerini bularak, problemin üstesinden gelirler.