Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
Çocuklukta görülen kalp hastalıkları
1.Doğumsal kalp hastalıkları
Doğumsal kalp hastalığı her bin bebekten 7-8'inde görülüyor. Bu bebeklerin büyük bir kısmında basit bir anomali söz konusu.
Daha çok kalp karıncıkları veya kulakçıkları arasındaki bölmede delik, aort ile akciğer atardamarı arasında kanalın açıklığı, akciğer atardamarının veya aortun kapağının veya damarların darlıkları şeklinde ortaya çıkıyor. Doğumsal kalp hastalıkları arasında en sık görülen durum; karıncıklar arası bölme delikliğidir ki bütün doğuştan kalp hastalıklarının yüzde 20'sini oluşturuyor. Ancak pek çoğu çok küçük çapta olduğundan büyük oranda kendiliğinden kapanıyor.
Daha karışık ve birçok sorunun bir arada olduğu anomaliler de var; delikler, darlıklar, kapakların oluşmaması, damarların ters çıkışları veya ters dönüşleri, boşlukların gelişmemiş olması... Bu birbirinden farklı durumların tedavisi genellikle uzun ve ciddi bir çaba gerektiriyor. Bu bebeklerin büyük bir kısmında farkedilir bir morarma görülebiliyor.
Doğumsal kalp hastalıklarının nedeni
Doğumsal kalp hastalıklarının nedenleri tam olarak bilinmiyor. Ama genetik geçişin önemli bir faktör olduğu düşünülüyor. Çünkü ailede daha önce kalp hastası bir birey varsa, bebeğin kalp hastası olarak doğma olasılığı artıyor. Üstelik bu risk akrabalık derecesine göre de değişiyor. Örneğin annenin kendisinin doğuştan kalp hastası olması, en yüksek risk faktörü.
Bu annelerin bebeklerinde aynı anomalinin görülme olasılığı yüzde 20'lere kadar yükseliyor. Yine aynı aileden iki ve üstü doğuştan kalp hastalığı olması olasılığı çok yükseltiyor.
Anne adayları
Doğumsal kalp hastalığına yol açan etkenlerden biri de; hamilelik sırasında geçirilen enfeksiyonlar. Özellikle viral enfeksiyonların kalp anomalilerine yol açtığı biliniyor.
Özellikle hamileliğin ilk 3 ayında enfeksiyonlardan korunmak oldukça önemli. Bu dönemde yaşanan enfeksiyonlar kalbin sağlıklı gelişmesini engelleyebiliyor.
Yine hamileliliğin ilk üç ayında dikkat edilmesi gereken başka bir hastalık ise kızamıkçık. Araştırmalar anne adayının ilk 3 ayda kızamıkçık geçirmesi durumunda bebeğinde yüzde 35 oranında kalp hastalığının ortaya çıkabileceğini belirtiyorlar. Ancak hamileliğin daha geç dönemlerinde geçirilen viral enfeksiyonlar da tehlikeli. Çünkü bu enfeksiyonlar, bebeğin kalp kasının yapısını değiştiriyor ve fonksiyonlarını bozabiliyor.
Annede diabet olması, bebeğin down sendromu olması doğuştan kalp hastalığı riskini artırıyor.
2.Sonradan olan kalp hastalıkları
Doğuştan kalp hastalığı olmamasına rağmen sonradan edinilen kalp hastalıklarının başında gelen hastalık; akut ateşli romatizma. En sık görüldüğü yaşlar; 5-15 arası. A Grubu "beta" hemolitik streptokok denilen bir bakteriyle geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonundan 1-3 hafta sonrasında çoğu kez eklemlerde şişlik, ağrı, basamama gibi yakınmalarla kendini belli ediyor. Eklem tutulumunun ardından kalp kapaklarında ve kalp kasında yetersizlik gelişebiliyor.
İşte bu nedenle enfeksiyon geçiren çocukların anne babalarının dikkatli davranması gerekiyor. Çünkü sadece penisilin kullanılarak tedavi edilebilecek bir üst solunum yolu enfeksiyonunun önemsenmemesi nedeniyle pek çok çocuk kalp hastası olarak yaşamlarına devam etmek zorunda kalabiliyor.
Doktorların çoğu kez sadece muayene ile anlayabileceği "beta" enfeksiyonunun bu nedenle tedavisine hemen başlanması gerekli. Eğer çocuk, ilk 9 gün içinde tanı konup tedavi edilebilirse beta bakterisinden kaynaklanan akut romatizmal ateş gelişmiyor.
3.Fonksiyonel kalp hastalıkları
Üçüncü grubu oluşturan bu hastalıklarda kalp sekli ve yapısı normal olduğu veya saptanabilir bir anormallik olmadığı halde kalbin ritminde bozulmalar görülüyor. En sık görülen şekli zaman zaman düzensizlik olması.
Sevindirici yanı, çoğu kez tedavi gerektirmemesi. Kalp hızının çok arttığı taşikardilerde ise ilaç tedavisine ihtiyaç duyuluyor. Tersine hızın yavaşladığı durumlarda ise ilaç tedavisine daha az başvuruluyor ancak kalp hızının çok düştüğü durumlarda kalp pili takılması gerekebilir.
Şunlara dikkat ediniz
Bebeğiniz ya da çocuğunuzda renk solukluğu, terleme, çabuk yorulma, halsizlik, sık ve zorlu nefes alma, morarma, baydma, bayılır gibi olma, göğüs ağrısı, çarpıntı gibi belirtiler olası bir kalp sorununun işareti sayılabilir. Eğer bu belirtileri farkediyorsanız, mutlaka bir çocuk sağlığı uzmanına başvurmalısınız.