Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

SOĞUK ALGINLIĞI VE GRİPAL ENFEKSİYONLAR

1. SOĞUK ALGINLIĞI VE GRİPAL ENFEKSİYON (INFLUENZA) TANIMI:

Soğuk algınlığı, birçok enfeksiyon belirtilerini kapsayan bir hastalıktır.

Grip, burun, bronşlar ve akciğerlerden oluşan solunum sisteminde meydana gelen, yüksek derecede bulaşıcı viral bir enfeksiyondur. 1-2 hafta içinde hastalar genellikle iyileşirler ancak etkileri haftalarca devam edebilir. Bazı hastalardaysa hayatı tehdit edici komplikasyonlar (zatürre gibi) gelişebilir. Daha çok sonbahar ve kış aylarında (en sık Ekim-Mart ayları) görülür. İşgücü kaybı açısından bakıldığında en yüksek maliyete yol açan hastalıkların başında yer almaktadır

2. SOĞUK ALGINLIĞININ VE GRİPAL ENFEKSİYONLARIN NEDENLERİ:

Soğuk algınlığında etken %90 virüslerdir. Soğuk algınlığına neden olan birçok değişik virüs tanımlanmıştır.

Gripte ise etken Influenza A, Influenza B ve Influenza C adı verilen virüslerdir.

Sonbahar ve kış aylarında mevsimin özelliği olan sis, nem ve soğuk; nezle, ses kısıklığı, boğaz ağrısı ve grip gelişmesi için uygun koşullara sahiptir.

Soğuk algınlığı kişiden kişiye bulaşır. Eskiden, bu bulaşmanın "damlacık enfeksiyonu" ile yani aksırma, öksürme ile etrafa saçılan damlacıkların içindeki virüslerin havada kalması ile olduğu sanılmaktaydı; ancak şimdi mevcut kanıtlar bulaşmanın virüsü almış hastanın elinden hassas insanlara geçmesi ve hassas bireylerin de nazal (ağız-burun) mukozalarına sürmeleri ile olduğu yönündedir. Bu nedenle soğuk algınlığının bulaşmasını engellemenin yolu ellerin sık yıkanmasıdır.

Yapılan araştırmalara göre hava soğukluğu, soğuk algınlığı hastalığının başlaması ve seyretmesi ile ilintili değilken; psikolojik stres, üst solunum yollarını etkileyen alerjiler ve adet dönemleri hastalığa yakalanma riskini arttırmaktadır.

Sonuçta bu iki hastalığın ortak yanları vardır: Her ikisi de çeşitli virüs türlerinden kaynaklanır ve bu virüsler, insan bağışıklık sistemi tarafından tanınıp yok edilmemek için, dış görünümlerini sürekli olarak değiştirirler. Sonuç: Kişi sürekli olarak soğuk algınlığına yakalanır veya arka arkaya grip virüslerinin tuzağına düşer.

3. SOĞUK ALGINLIĞININ VE GRİPAL ENFEKSİYONLARIN BELİRTİLERİ:

Soğuk algınlığı belirtileri:
- Ateş

- Baş ağrısı

- Eklem ve kas ağrısı

- Yorgunluk hissi,

- Akan ya da dolu burun

- Hapşırma

- Boğaz ağrısı

- Göğüste doluluk hissi

- Hafif öksürük

Bitkinlik, genizde kaşınma, göz sulanması ve sık sık hapşırma, burun tıkanıklığı ve öksürük soğuk algınlığının belirtileridir. Soğuk algınlığı virüsleri üst solunum yollarını döşeyen dokuya (mukozaya) yerleşir ve buradaki hücreleri tahrip eder. Mukoza hücreleri savunmaya geçer; ağrı, ateş ve iltihabi reaksiyonla birlikte bir gripal enfeksiyon tablosu oluşturur. Virüs, yerleştiği üst solunum yolu hücrelerini önce bir enzim yapımına zorlar. Bu enzim virüsün kendi RNA moleküllerinin çoğalmasına yardımcı olur ve yeni nezle virüsleri oluşur.

Soğuk algınlığı, burun tıkanıklığı, üst solunum yolları iltihabı (bronşit), sinüzit, orta kulak iltihabı ve ateş yükselmesi gibi birçok belirtileri kapsayan bir hastalıktır.

Halk arasında akut solunum yolları enfeksiyonları yanlışlıkla grip olarak tanımlanır. Klinik olarak gerçek virüs gribi ile gripal enfeksiyonu birbirinden ayırmak gerekir. Gripal enfeksiyona üst solunum yollarına giren çok sayıda etken neden olabilir. Ancak bunlar influenza (grip) gibi ciddi komplikasyonlara yol açmaz. Bu bakımdan koruyucu aşının bunlara çok fazla yararı olmaz.

Gripte ise belirtiler aniden başlar. Gripal enfeksiyonda belirtiler soğuk algınlığındaki gibidir ancak soğuk algınlığı belirtilerinde artış, yüksek ateş, baş ve organ ağrıları vardır. Bacaklarda ve sırtta ağrılar tipiktir. Şiddetli baş ağrısı, titreme ve ter boşalması ve bitkinlik vardır. Ateş 40 derece üstüne çıkar. Boğaz ağrısı, ağrılı kuru öksürük, daha sonraları nezle ve hapşırma ortaya çıkar.

Diğer yandan vücut aşağıdaki gibi birkaç koruyucu mekanizmaya sahiptir:
* Burun mukozası vücudun en iyi kanlanan dokularından biridir. Eğer kişi aşırı soğuktan kaçınırsa, virüsler 37 derecedeki burun mukozasında zor gelişir.
*Gırtlak yoluyla mideye ulaşan virüsler mide asidinde ölürler.
*İmmün (bağışıklık) sistem virüsleri özel savunma hücreleri ile yok eder.
*İmmün sistem beyini vücut derecesini artırması için uyarır ve ateş yükselir. Virüsler ateşi sevmez.

Çocukların bağışıklık sistemleri yetişkinlerinki kadar gelişmemiştir. Gerçi doğumları sırasında annelerinden bir “ödünç bağışıklık” alırlar, ama bunun etkisi de beşinci ayın sonunda ortadan kalkar. O andan sonra da öz bağışıklık sistemlerinin koruması altına girerler, ama o sistemin tam gelişebilmesi için aradan yıllar geçmesi gerekir. Çocuksu beden yapısı da saldırgan nezle virüslerinin başarı şanslarını arttırır. Çocuk burnu küçüktür ve burundan yutağa geçiş yolu dardır; işte bu yüzden mukozadaki çok hafif bir şişlik bile solunum yollarında bir kuşatmaya neden olabilir. Bu nedenle çocuklar bir yıl içinde erişkinlere göre, daha sık soğuk algınlığı geçirdikleri halde, uyarıcı belirtiler görülmediği için, aile içinde bu durum fark edilmemektedir.

4. SOĞUK ALGINLIĞININ VE GRİPAL ENFEKSİYONLARIN TANISI:

Soğuk algınlığı ve gripte tanı belirtilere göre koyulur. Bir soğuk algınlığı, grip ve akciğer iltihabı(zatürree) gibi önemli hastalıklara yol açabilir. Grip çok daha tehlikelidir ve hızla yükselen ateşin yanı sıra, belirtileri de soğuk algınlığınınkilere göre çok daha şiddetlidir. Aşağıdaki durumlardan herhangi birinin görülmesi halinde veya 3 gün geçtiği halde belirtilerin gerilememesi veya düzelmemesi durumunda mutlaka doktora başvurmak gerekmektedir:

- 39 °C'yi geçen ateş

- Sürekli yada çok kıvamlı balgam üreten öksürük

- Balgamda kan

- Nefes alırken ağrı ve zorlanma

- Devamlı kulak ağrısı

- Şişmiş lenf bezleri

- Yutkunurken zorlanma

- Dolaşım bozuklukları

- Baş dönmesi

- Mide bulantısı ve kusma

- Hızlı kalp atımı

- Nefes alma sırasında göğüste ağrı

- Yanaklarda ve alında ağrı.

5. SOĞUK ALGINLIĞININ VE GRİPAL ENFEKSİYONLARIN TEDAVİSİ:

Hem soğuk algınlığında hem de gripte tedavi hemen hemen aynıdır; tanı koyulduktan sonra belirtilere göre destekleyici tedavi yapılmalıdır.

Aşı gripten korunmak için en iyi yöntemdir. Grip aşısı eylül-ekim aylarında uygulanır.

İlk planda yatak istirahatı, ağrı kesici ilaçlar, ateş düşürücüler uygulanır. Ayrıca, terleme (kalın örtünme), ballı sıcak bitki çayları, meyve suları yararlıdır. Soğuk algınlığı hastalıklarında organizmanın sıvı ihtiyacı önemli ölçüde artar. Düzenli biçimde bolca sıvı içilmesi yararlı olur. Ayrıca yapılan çalışmalarda bolca sıcak tavuk suyu çorbası ve dana kemiği çorbasının da soğuk algınlığına iyi geldiği gözlemlenmiştir.

Nefesinizi elinizden geldiğince ağzınızdan değil burnunuzdan alın. Havadaki pek çok yabancı madde, bronşlara ulaşamadan burunda yakalanır.

Sigara kullanmayın. Sigara dumanı, mukozaları ve solunum yollarının koruyucu epitellerini tahrip eder; ayrıca nikotin, bağışıklık sistemini de güçsüzleştirir.

Özellikle kış mevsiminde sıkça açık havada yürüyüşler yapın. Sabahları yapacağınız değişken duşlarla kan damarlarınıza egzersiz yaptırabilirsiniz ve bu sayede bedeniniz soğuk havaya karşı eskisi kadar duyarlı olmaz. Önce bir dakika boyunca sıcak duş alın ve bu sırada vücudunuzu gerin ve esnetin. Sonra suyu dayanabileceğiniz kadar soğuğa çevirin. Sırasıyla bacaklarınıza, kollarınıza, göğsünüze, karnınıza, ensenize ve en son yüzünüze kısa süreli olarak soğuk suyu tutun. Bu uygulamanın tümünü 2-3 kere tekrarlayın.

Burun tıkanıklığı veya akıntısı yaratan mukus (sümük), mutlaka sık sık temizlenerek dışarı atılmalıdır. Aynı mendili tekrar kullanmak uygun değildir bu yüzden, burun kenarlarını da tahriş etmeyecek şekilde, yumuşak ve tek kullanımlık mendiller tercih edilmelidir. Pek çok hasta kişi, utandığı için burun kanatlarını bastırıp, içeri doğru hapşırırlar. Bu durumda oluşan yüksek basınç kulaklara kadar ulaşır. Ve tehlike kapıdadır: Mukus bazen alın boşluğuna pompalanır ve orada ağır iltihaplanmalara yol açabilir.

Eğer bronşit, pnömoni (ateşin yeniden yükselmesi, balgam vb) varsa, doktor tarafından önerilecek antibiyotik tedavisi başlanır. Yine doktor tarafından önerilmek kaydıyla, hastalığın başlangıcından sonraki 30 saat içinde alınacak antivirütik ilaç hastalık süresini kısaltabilir.

Grip, basit bir hastalık değildir. Tehlikeli komplikasyonlara (akciğer iltihabı gibi) yol açabilir, hatta ölümcül olabilir. İmmün sistem ne kadar güçsüzse, gribin seyri de o kadar şiddetli olur. Bu nedenle özellikle immün sistemi zayıf olan yaşlılar, kronik kalp ve akciğer hastalığı olanlar ve enfeksiyon ortamı ile iç içe bulunan kişilerin aşı yaptırmaları gerekli ve çok önemlidir. Bu tür risk gruplarında her 5 yılda bir pnömokok aşısı uygulanması da yararlı bir önlemdir.

İmmün sisteminizi (Bağışıklık sisteminizi) güçlendirin. İmmün sistem; bedensel aktivite, sauna, bol sebze ve meyve, gerekirse vitamin tabletleri ile özellikle vitamin C ve çinko ile güçlendirilmelidir. Vitamin C ve çinko ayrı ayrı zamanlarda alınmalıdır. Yeterli miktarda C vitamini almaya özen gösterin! Bu vitamin, sanki organizmadaki tüm çöpleri süpürebilen bir süpürgeye benzetilebilir! C vitamini, öncelikle kuşburnu çayı, kivi, portakal, greyfurt, limon, maydanoz ve domateste bulunur. Günde 40-50 mg C vitamini alınabilir. Sigara içen kişilerin organizmaları, nikotinin zararlı etkileri nedeniyle, içmeyenlere oranla %40 daha fazla C vitaminine ihtiyaç duyar.

GRİP bir hafta sonra son bulur. Her gripten sonra, o virüs tipine bağışıklık olur. Bu yüzden yaşlılar, çocuklara oranla daha seyrek hastalanır. Soğuk algınlığında ise, etken bir çok farklı virüs olabileceği için, vücut hiçbir zaman bu virüslerin tümüne direnç geliştiremez; bu sebeple her sene tekrar tekrar soğuk algınlığı geçirilebilir.

anonim


Kategoriler

- hastalıklar - Şifalı Bitkiler - bitkilerin faydaları - Beslenme - kanser - tedavi - Gıda - şifa - kalp ve damar hastalıkları - sigara - belirtiler - kadın - çocuk - işitme kaybı - Diyet - hafıza - su - masaj - Vücudumuzu Tanıyalım - alerji - kulak - teşhis - sağlık haberleri - Diş Sağlığı - Beden dili - Depresyon - hastalık - Evlilik - Göz Sağlığı - ağız - bulaşıcı hastalıklar - gebelik - burun - sağlık - kulak ağrısı - orta kulak - Diğer Hastalıklar - Cinsellik - diş - bademcik - ağrı - şifa kaynağı - dikkat - Alkol - enfeksiyon - iç kulak - kilo vermek - diş çürüğü - kulak çınlaması - baş dönmesi

MollaCami.Com