Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

Varis

Varis nedir, kaç çeşit varis vardır?

Yüzeysel toplardamarların uzayıp büklümlü genişlemiş hale gelmesi varis olarak tanımlanmaktadır.

Kanı kalbe geri taşıyan damarlar toplardamar olarak adlandırılır. Bu damarlar kan akışının kalbe doğru tek yönlü olmasını sağlayan kapakçıklar içerirler. Toplardamarlarda oluşan tıkanıklıklar ve aşırı basınç bu kapakçıkların düzgün kapanmasını engelleyerek geriye doğru kaçaklara sebep olurlar. Sonuçta bacaklardaki yüzeysel toplardamarlar genişler, uzar ve büklümlü bir görüntü ile varisler oluşur.

Gece oluşan kramplar, kaşıntı, şişkinlik, ayakta kalma ile ağrı, sıkça görülen şikayetlerdir.

Bu şikayetler varislerin büyüklüğü veya sayısı ile orantılı değildir.
Bayanlarda hamilelik ve menstruasyon sırasında varislerle ilgili şikayetler artar.

Hanımlarda varislere, erkeklere oranla 4 kez daha fazla rastlanmaktadır.

Anatomik olarak 3 tip varis vardır:

1) Iri yeşilimtrak ana varisler.


2) Cilt altında ağ biçiminde yapılar oluşturan morumsu retiküler varisler


3) Kırmızı ipliksi varisler


Varis neden olur?

Toplardamarlar (venler, venalar) açıklığı kalbe doğru bakan kapakçıklar içerir. Bu kapakçıklar, göğüs ve karın içinde, öksürme, hapşırma, ıkınma, yürüme, koşma gibi sebeplerle basıncın arttığı durumlarda bu artışın uzuvlardaki toplardamarlara yansımasını engeller ve kan akımı daima kalbe doğru olur.

Kapakçıklarda herhangi bir nedenle ( Geçirilmiş flebit, aşırı şişmanlık, irsiyet, doğumlar vb.) oluşan kaçaklar, daha aşağıdaki damarlarda aşırı basınç artmasına sebep olur. Zaman içinde yüksek basınç ile normalden fazla gerilen bu damarlarda, genişleme, uzama ve büklümlenmeler oluşur. Bir yandan genişleyerek deforme olan bu damarlar, kendi içlerindeki kapakçıklar da karşılıklı gelemediklerinden, aşağıya doğru kaçaklara, venöz dolaşımda iki yönlü akımlara yol açarlar. Böylece daha da aşağılara yansıyan yüksek basınç, buralardaki venlerde de varislerin oluşmasına sebep olur.


Ne Yapabiliriz?

Varisin tipi ne olursa olsun, diğer hastalıklara oranla tedavisi kolay ve her zaman mümkündür.

Ağrısız, kısa, ve iz bırakmayan hassas cerrahi teknik, iri ve büklümlü varislerde kesin tedavi yöntemidir

Retiküler ve ipliksi varislerde ışın tedavileri tek başına veya skleroterapi ile beraber uygulanır.

Tedavi Yöntemleri

Ameliyat

1. Yeni Yaklaşım: 10 dakika kadar ayakta durma ile varislerin iyice belirginleşmesi sağlanır. Varisler büyük dikkatle tek tek işaretlenir. Bu teknikte varisler cilde yapılan 1 mm'lik mikro kesilerden dikkatlice alınır. (resim) Dikiş kullanılmaz. Sağlam damarsal yapıların korunması bu yaklaşımın temel ilkesidir. Hastamız girişimi izleyen birkaç saat içinde evine yollanır. Genellikle 3-4 günden sonra tamamen normal yaşama dönülür.

2. Klasik Yöntem: (Kendi hastalarımda bu yaklaşımı uygulamayı 1977 yılında terk ettim). Bu yaklaşımda varisli bölgeler kaba olarak işaretlenmekte ve işaretlenen bölgelerde ciltte 2-4 cm kesiler yapılarak varikoz damar paketleri çıkartılmaktadır. Alınan damarların vücutta kalan uçları bağlanarak kanamalar önlenmektedir. Bu işlem tamamlandıktan sonra kasıktan ayak bileğine uzanan Büyük Safen Veni, " Stripper" (varis teli) ile kopartılarak alınmaktadır.

Bu yöntemin sakıncaları, çoğu zaman sağlam olan safen damarının, varislerin tekrarlayacağı endişesi ile alınması ve hastanın birkaç gün veya 1 hafta hastanede kalmasını gerektirmesidir.

Skleroterapi (Iğne)

Küçük varislerin giderilmesinde kullanılan bir tekniktir. Bu yöntemde hastalıklı damarın içine çok ince bir iğne ile girilerek, az miktarda, damarı kurutan ilaçlar verilir.

Işın Tedavileri (Laser, Photoderm)

İğne tedavisinde olduğu gibi küçük ipliksi varislerin tedavisinde önemli yeri vardır. İğne ile girilemeyen kılcal varislere belli dalga boylarında IŞIK yollanarak hasta damarda hasar oluşturulur ve kurutulan damar daha sonra vücut tarafından eritilerek yok edilir. Bu yöntemde de varisli bölgeye 2-4 seans tedavi uygulamak gerekir.

Ne zaman tedavi olmalı?

Varis görüntü, ağrı, kramp ve psikolojik açılardan insanı etkileyen bir rahatsızlıktır. Kişinin yaşamını olumsuz biçimde etkilemeye başladığı zaman tedavi olanaklarını araştırmak gerekir. Varis tedavisi her mevsimde yapılabilir. Havaların ısınmış olması yapılacak tedaviyi etkilemez

Bununla beraber yaz aylarına kadar sonuç arzulandığı için, Ocak-Nisan arası kılcal tipteki varisler için en uygun zamandır.

Işınlı tedaviler için en uygun zaman cildinizin en açık renk olduğu kış ve ilkbahar aylarıdır.

Zamanlama ile ilgili olarak en sık karşılaştığımız hata, karar verildikten sonra yapılan ertelemelerdir.

İri büklümlü varisler, hasta için en kolay ve kalıcı biçimde tedavi olan varislerdir.


Ameliyat

İri tip varislerin (çapı 2mm veya daha büyük) tedavisinde kanımca tek tedavi yöntemi, bu varislerin cerrahi tekniklerle çıkartılmasıdır. Burada dikkat edilecek konular, sağlam damarların korunması, hasta damarların tamamının alınması ve ameliyat sırasında cilt ve cilt altı dokularına azami ihtimam gösterilmesidir.

Böylelikle hasta en az travma ile ameliyattan çıkacak ve erken dönemde işinin başına dönebilecektir.

Ne yazık ki, bu prensiplere dikkat edilmeyen durumlarda, varis ameliyatı hasta için oldukça zahmetli, nekahat dönemi uzun ve sonuçları açısından da umulanın elde edilemediği bir girişim olacaktır. Her merkezde çeşitli cerrahi branşlar tarafından kolaylıkla üstlenilen varis cerrahisi, elde edilen kötü sonuçlar ve erken nükslerle haksız olarak "varis tekrarlar" kavramını oluşturmuştur.

Konuda uzmanlaşmış cerrahların dikkatli bir teknikle gerçekleştirdiği varis ameliyatlarından sonra 5 yıl içinde varisin tekrarlama olasılığı sadece %2-5 arasındadır. Diğer bir deyişle, %95-98 oranında KESİN tedavi elde edilir.

Cerrahi disiplin ve prensipler dışında, varis ameliyatlarında günümüzde iki yaklaşım vardır. Kişisel olarak varis cerrahisinde yalnızca kendi geliştirdiğim YENİ YAKLAŞIM prensiplerini uygulamaktayım.

Klasik ve yeni yaklaşım arsındaki en belirgin farklar ve özellikler:

Yeni Yaklaşım

BSV korunur
Mikro kesi tekniği uygulanır
Aynı gün eve çıkabilme
Kısa iyileşme süresi
Yüzeysel anestezi teknikleri
Daha hassas bir tekniktir
Varislerin tek tek işaretlenmesi
30-45 dk ameliyat süresi
Sağlam damarların korunması
3 gün içinde normal yaşam

Klasik Yaklaşım

BSV çıkartılır
Varisler klasik 3-5 cm kesilerden alınır
Varislerin gros işaretlenmesi
1-3 gün hastanede kalmayı gerektirir

Anestezi

Günübirlik varis cerrahisi girişimlerde iki tip anestezi uygulanabilir:

1.Bölgesel (Rejyonal) Anestezi
2.Genel Anestezi

Spinal anestezi ve Epidural anestezi bölgesel anestezi teknikleridir. Bu tip bölgesel anestezi verilen hastaların ameliyattan sonra 24 saat hastanede kalmasında yarar vardır.

Spinal anestezi: Özel olarak imal edilmiş çok ince bir iğne ile omurilik sıvısı içine verilen ilaçlarla yapılan anestezi çeşididir. Bu anestezi şeklinde hasta uyanıktır, ortalama olarak 2 saat kadar göbek hizasının altındaki bölgelerde hiç bir şekilde ağrı hissetmez.

Epidural anestezi: Diğer bir bölgesel anestezi tipidir. Bu teknikte ilaç omurilik zarı dışına verilir. Daha çok, uzun sürme olasılığı olan ameliyatlarda ve ameliyat sonrası fazla ağrı duyulacak durumlarda tercih edilmektedir. Bu anestezi tipinde hasta saatlerce ağrısız bir durumda tutulabilir.

Varis cerrahisinde tercih edilen esas anestezi yöntemi genel anestezidir.

Günümüzde uygulanan genel anestezi, son derece güvenli ve ameliyat sonrası dönemi rahattır. 1990'lı yıllardan itibaren anestezi cihazlarına bilgisayar teknolojisinin de ilavesiyle hastaların emniyeti açısından büyük ilerlemeler olmuştur. Aynı yıllarda daha güvenli, etkin ve olumsuz yan etkileri daha az olan anestezi ilaçları kullanıma girmiştir. Son zamanlarda çok popüler olan bu ilaçların kullanımıyla; hastalar çabuk, bulantısız, sersemlik hali olmadan uyanmaktadırlar. Yeni çıkan bu ilaçların kalp ve dolaşım sistemine herhangi bir olumsuz etkisinin olmaması sonucunda, hastalar ameliyat gününün akşamını evlerinde geçirebilmektedirler.

Ameliyat sabahı ılık bir duş almak, lensiniz varsa çıkarıp gözlük takmak, eşofman gibi bol ve rahat bir giysi giyip, ameliyat sonrasında refakat edecek yakınınızla birlikte ameliyathaneye gelmeniz önerilerimiz arasındadır. Ameliyattan 6 saat öncesine kadar yiyecek, 3-4saat öncesine kadar da içecek (süt-ayran hariç) alınabilir.

Hiç unutulmaması gereken konu: AMELİYATA TAMAMEN AÇ OLARAK GELİNMESİ GEREKİR. Belirtilen süreler dışında su dahi İÇİLMEZ.

Skleroterapi

1 mm veya daha ufak varislerin giderilmesinde kullanılan bir tekniktir. Bu yöntemde hastalıklı damarın içine çok ince bir iğne ile girilerek, az miktarda, damarı kurutan ilaçlar verilir. Kullanılan ilaçlar genellikle yüksek konsantrasyonlu tuzlardan oluşur (Örneğin % 25 NaCl). Bu konsantre çözeltiler hasta damarın iç cidarını bozarak damarın kapanmasına neden olurlar. Kapanan damar daha sonra vücut tarafından eritilerek yok edilir. Tedaviden sonra bazen morumsu lekeler oluşabilir ancak 3-6 hafta içinde kaybolurlar. Toplam tedavi, orta derecedeki kapiller varislerde genelde her biri 30 dk süren 3-6 seanstan oluşur. Seansları takiben istirahat etmek gerekmez, kişi günlük işlerini sürdürebilir.

Skleroterapi yöntemleri 1-1,5 mm çapında ve daha küçük
damarlar için uygundur. Küçük gövdeli kapiller yapılarda:

Çok az miktarda ilaç kullanılır.
İlaç verilen damarda kalır, yayılmaz
Ilaç damardaki kan ile seyrelmediği için daha etkili olur
Vücut tarafından daha kolay ve süratli eritilir
Yerlerinde leke kalmaz
Kapanan kapiller varisler bir süre sonra tekrar açılmaz (aynı yerden tekrarlamaz)


2 mm.den büyük damarlarda köpük-skleroterapi ile mükemmel kozmetik sonuçlar
elde etmek pek mümkün değildir. Çeşitli kaygılarla daha büyük damarlara
uygulandığında (Ameliyattan çekinen hastalarda,VNUS ve ELVES yöntemlerinde
variköz pakelere uygulama) aşağıdaki istenmeyen sonuçlarla karşılaşılabilinir:

Damarın tam kapanmaması, tekrar tedavi gerektirmesi
Kapanan damarın sert ve ağrılı bir biçimde ele gelmesi (15-45 gün)
Kapanan damarın yerinde koyu kahverengi pigmentasyon (Leke)
Kapanan damarın bir süre sonra tekrar açılması
Tedavi edilen bölgede "matting" (çok ince kırmızı damarlardan oluşan lekeler)


Kategoriler

- hastalıklar - Şifalı Bitkiler - bitkilerin faydaları - Beslenme - kanser - tedavi - Gıda - şifa - kalp ve damar hastalıkları - sigara - belirtiler - kadın - çocuk - işitme kaybı - Diyet - hafıza - su - masaj - Vücudumuzu Tanıyalım - alerji - kulak - teşhis - sağlık haberleri - Diş Sağlığı - Beden dili - Depresyon - hastalık - Evlilik - Göz Sağlığı - ağız - bulaşıcı hastalıklar - gebelik - burun - sağlık - kulak ağrısı - orta kulak - Diğer Hastalıklar - Cinsellik - diş - bademcik - ağrı - şifa kaynağı - dikkat - Alkol - enfeksiyon - iç kulak - kilo vermek - diş çürüğü - kulak çınlaması - baş dönmesi

MollaCami.Com